ali dogan
Ust Duzey Yonetici
24.
Degerli Dostlar,
Umit Berkman hocamiza Tanridan rahmet diliyorum ve tum ODTU ve BILKENT camiasinin ve ailesinin ise basi sagolsun diyorum.
Cok guzel bir dosttu Umit hocam ve onunla cok ozel ve onemli bir animi paylasmak isterim. Bilkentin kurulmasi icin yogun caba harcandigi yildi 1985. Yurt disi kredisini temin icin Rahmetli Dogramaci yine Rahmetli Turgut Ozali ikna etmis. Ozal da isi o vakit Basbakanlik Toplu Konut ve Kamu Ortakligini (Ozellestirme idaresi) yeni kurmus olan bizim ekibe havele etti. Idarenin yani Fonun Baskani olan Vahit Erdem de ( benim patron ) proje icin beni gorevlendirdi. Biz arastir ugras derken Turkiyenin de uyesi oldugu Avrupa Iskan Fonunun kapisini caldik. Adi uzerinde Council of Europe Resetlement Fund, yani refugies (gocmen, kackin) insanlarin, deprem, sel, yangin gibi dogal afetlerin maduru insanlarin imdadina yetismek icin kurulmus bir Avrupa Fonu. Bilkent gibi ozel bir universiteye (Vakif da olsa ozel elbette) fon vermek istemiyorlar.
Sonucda biz Bilkent projesinin bir egitim projesi oldugunu Turkiyede egitimin ciddi anlamda geri oldugunu, bunun bir sosyal sorun bir sosyal disaster oldugunu, demokrasinin ilerlemeyisinin, darbelerin, polis zorbaliginin, insan haklari ihlallerinin, yolsuzluk ve yoksullugun hepsinin altinda egitimsizligin yattigini istatistiklerle ispat ettik Fona. Bilkentin ogrencilere bol miktarda (bazi bolumlerde %40'a varan oranda) karsiliksiz egitim bursu verecegini ifade ettik ve sozleyle sarta bagladik. O yuzdendir ki Bilkent hala en cok burs veren universitelerden birisidir. Neyse toplam 71 milyon dolar cikarrtik ordan. Once 47 milyon dolarini kullandik Hazine kefil oldu ama sona kalan 24 milyon dolari kullanacagimiz zaman mevsim yaz oldugu icin Fon yonetimi resmi uyesi olan Kibris Rum kesiminde toplanma karari aldi.
Fakat Kibrisla bizim aramiz fena derecede acik ve karsilikli resmi giris cikislar yasak. Devreye Ozal girdi ve toplantiya resmi olarak benim de katilmam icin Paris-Atina-Larnaka baglantili European Pass temin etti benim icin. Fakat Bilkentten birilerinin de teknik konularda yani Universitenin detay mevzularinda gelebilecek sorulari yanitlamak icin birisinin de bana asiste etmek icin gelmesine karar verildi. Rahmetli Dogramaci Umit Berkman hocamizi gorevlendirdi.Umit Berkman da benim gibi ODTU isletme mezunuydu. Ayni European Pass onun icin de temin edildi ve biz ikimiz Paris-Atina-Larnaka rotasiyla toplantiya dahil olduk. Toplanti 3-5 gun surdu, bizi surekli Rum TV'si zoomluyor ve her aksam can sikici bir vaziyette adeta desifre ediliyoruz, goya bizi koruma adi altinda pesimizde 2 sivil polis tuvaletimizi bile rahat yapamiyoruz. Daha onceden Fon bu toplantida kredi dosyalarini gorusmeme karari almasina ragmen biz o konuyu da Turk akli ve “Sark Kurnazligi” ile hallettik. Dedik ki bakin universitenin binalari tamamlanmak uzere, ogrenciler ve aileleri bu sene egitim bekliyorlar ve Turk Hukumeti sizin Fonun destegi ve himayesi ile bu isin bu sene kotarilacagini ovune ovune kamu oyuna anlatiyor. Eger bu is bu sene aksarsa aileler de ogrenciler de madur olur sizin Fon da Biz de rezil oluruz ciddi imaj kirilmasi yasariz dedik. Bunu soyleyince Fon bizim 24 milyon dolarin acilen kullandirilmasini ek gundem maddesi ile onlayladi. Bizi bir sevinc kapladi Umit hocayla ama Ankara’ya haberi iletemiyoruz. Telefon yok baglanti yok Kibrisla. Cep telefonu zaten yok.
Bu arada toplantilar bitti ve sosyal etkinlikler basladi, bazi tarihi turistik yerler, daglar ve saire gezildi fakat 2 yer daha var ki biz gitmek istemiyoruz. Bir tanesi Kibris Harbinde evsiz yurtsuz kalan Rum Refugies yerleskesi tam da fonun hedef kitlesinin ziyareti, digeri de Makarios’un anit mezari. Biz yine Turk akli sark kurnazligi, dedik ki "Kusura bakmayin eger resmi statude olmasaydik bir insan olarak elbette biz de gelirdik ama simdi resmi kisiler olarak bu 2 yere gidersek Turkiye2de bize buyuk bas agrisi olur, sorun olur, sorusturma bile acilir hakkimizda" deyince adamlar bizi rahat biraktilar.
Biz de rahmetli Umit hocayla Amedos Beach Hotelin kumsalina ve cimenlerine daldik. Denize girip gunesleniyoruz. Kendi aramizda nasil olsa burda savas sonrasi Turkce bilen de yok Turk de yok hesabiyla Turk usulu keyif kufurleriyle muhabbet ediyoruz. Ohh be nasil da gecirdik ama, ohh anasinini belledik valla vesaire seklinde seviniyoruz. Cunku bizi gonderdiler ama ne Ozal’in ne de Dogramaci’nin pek umidi yok sonuctan o yuzden buyuk bir surpriz yaptik, cok sevincliyiz.
O anda ilerden 10-15 metre kadar otemizden iri yari yaslica bir kadin kalkti bize dogru gelmeye basladi. Geldi kadin bize Turkce olarak "Cakmaginiz yada kibritiniz var mi?" diye sordu guzel bir istanbul lehcesiyle. Biz mos-mor olduk. Biz ikk mikkk derken, kadin bizi anladi hemen elbette ve sozune devam etti "Utanmayin utanmayin yavrularim, Kurban olayim ben o Turkcemizin kurune kufrune. Ben onun her seyine hasretim. Onun kufurleri bile bulbul sakimasi gibi geliyor bana yavrularim. Mahsus geldim yaniniza. Ben bir istanbul kiziydim Suriye'ye Sam'a gelin gittim. Esim Arap, yillardir ulkemden ve Turkcemden uzagim. Oglum bir ingiliz firmasinda muhendis olarak calisiyor. O firma da bizi ailecek bu sene buraya tatile gonderdi bonus olarak." dedi. Biz de cok duygulandik. Ancak tabii ikimiz de sigara icmedigimiz icin teyzeye yardimci olamadik.
iste sevgili Umit hocamizla yasadigimiz bu guzel aniyi sizlerle paylasmak istedim. isiklarda yatsin, nurlarda yatsin, mekani cennet olsun. O zaman diliminde Kibrista cekilmis bir kac da resmimiz var onlari da sizlerle paylasmak isterim.
Saygilarimla
ali dogan
24.12.2011 10:52