Bilkent Logo

Taziye Defteri / Register of Condolences

Halil İnalcık

Halil İnalcık

Mesajınız kontrol edildikten sonra yayımlanacaktır.
Your message will be published after it is checked.

Abdulkadir Buluş
Öğretim Üyesi
60.
Halil İnalcık ismi ile 1994'de tanıştım. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası'nda 1949'da yayınlanan ve henüz bir doktor iken, Mustafa Akdağ'ın 1949 ve 1950 yılında iki kısım olarak Belleten'de yayınladığı "Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluş ve İnkişafı Devri'nde İktisadi Vaziyeti" üzerine başlıklı makalesine eleştiri olarak kaleme aldığı "Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluş ve İnkişafı Devri'nde İktisadi Vaziyeti Münasebeti İle" başlıklı makalesini okuduğumda yöntemi farklı bir tarihçi ile karşı karşıya olduğumu anlamıştım. Sonraki dönemde Halil İnalcık'ın Türk ve Osmanlı tarihi ile ilgili pek çok alandaki kavramları açıklayan kurucu katkılarının yer aldığı makalelerini okumadan yazmanın mümkün olduğunu gördüm. Hoca'nın asistanlarında Bülent Arı ile bir tarihte Konya'daki bir programda tanıştım ve doktora tezimden bahsettim. Bülent Arı, İnalcık'ın Türk Tekstil Tarihi üzerine bir çalışmasının çıkmak üzere olduğunu söyleyince ben de kendimin tezinin bu konu ile ilgili olduğunu söyledim. Bülent Arı, hocaya tezimi göndermemin iyi olacağını söyleyince "Osmanlı Tekstil Sanayii Hereke Fabrikası" başlıklı tezimi gönderdim. Aradan bir müddet geçtikten sonra bir telefon aldım. Arayan sekreter hanım İnalcık Hoca'nın benimle görüşmek istediğini söyleyince önce inanmadım. Ama telefonun ucunda hakikaten hoca vardı. Hoca tezim için teşekkür etti. Kitap olarak yayınlayıp yayımlamadığımı sordu. Yayımlanmadı deyince hemen yayımlamam gerektiğini tavsiye etti. Hayran olduğum bir isim tarafından değer gördüğünü hissetmek gerçekten motive edici oldu. Sonra Marmara Üniversitesi'nin evsahipliğinde düzenlenen TİTAP'ın organizasyonunda düzenlenen I. Türkiye İktisat Tarihi Kongresi'nin açılış konuşmasında hoca canlı dinleme şansım oldu.
Bir asırlık ömürde mesleğinin zirvesine erişmiş "Şeyhü'l müverrihin" hocaya Allah'dan rahmet diler; ailesine ve yakınlarına sabr-ı cemil dilerim.
26.07.2016 17:31
Birten Çelik
Doçent
59.
Hocaların hocası değerli Prof.Dr. Halil İnalcık hocamız arkasında sadece tarihçiler için değil sosyal bilimlerin farklı alanlarındaki araştırmacılar için de değerli bilgi mirası bıraktı. Bunun için sana minnettarız, ışıklar içinde uyu Halil Hocamız...
26.07.2016 17:31
Merdan ERDOĞAN
Hacettepe Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü Öğrencisi
58.
Gerçeklerin karartıldığı bir dünyada gerçekleri daima objektif bir şekilde ele alıp sunan, zaten ilgi alanım olan tarihi bana daha da sevdiren Sayın Halil Hocam, ışıklar içinde yatın.
26.07.2016 17:30
Sema Kahramanoğlu
Mali Müşavir _ Bilirkişi
57.
Bir Kırım Tatarı olarak değerli hocamızın vefatının herkesi olduğu gibi beni de derinden yaraladigini belirtmek isterim. Ailesine ve tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekanın cennet olması duâ sı ile...
26.07.2016 17:13
Gizem Tincer König
Biyolog
56.
Türkiye'nin büyük, dünyanın sayılı tarihçilerinden biriyle bir dönem de olsa aynı kampüste, aynı havayı solumuş olmak ne kadar gurur verici anlatamam. Umarım ve dilerim ki, yetiştirdiğiniz tarihçiler de en az sizin kadar donanımlı ve yetenekli olsun. Işıklar için uyuyun Sayın İnalcık.
26.07.2016 17:08
ZAFER ÇÖMEZ
DOKTORA ÖĞRENCİSİ
55.
Koca bir çınar göçtü aramızdan...Şeyhü'l Müverrihin (Tarihçilerin Şeyhi) Halil İnalcık Hocamıza Yüce Allah'tan rahmet dilerim...Mekanın Cennet, Ruhun Şad olsun, Işıklar İçinde Uyu Hocam...
26.07.2016 17:04
Nuri Özakar
-
54.
Giderken bile umudumuzu yeşertiyorsa vardır elbet bir bildiği asırlık çınarın, uğurlar olsun sevgili hocam....

''Sıkıntılı bir devir yaşıyoruz ama geçecektir. Tarihimizde de bu dalgalanmalar oldu. Bu memlekete ve geleceğine güvenerek çok çalışmalı. Esas mesele fikir zenginliğidir. 1500 yıllık bir tarihimiz var. Canımızla, başımızla bu büyüklüğü devam ettirmeliyiz. Pesimistlik korkaklıktır.
Prof. Dr. Halil İnalcık
26.07.2016 17:03
Müjde Özşen Şimşek
53.
Tanımış olmaktan şeref duyduğum çok değerli Sayın Halil İnalcık.Mekanınız cennet olsun,nurlar içinde yatınız.
26.07.2016 17:02
Ahmet Kaba
Psikolojik danışman
52.
Tarihimizin en büyük bilim adamlarından Halil hocamızı kaybetmemizin derin üzüntüsü içindeyiz. Milletimizin başı sağolsun. Allah rahmet eylesin..
26.07.2016 16:53
orhan
grafik tasarımcı
51.
Yazarak değil çizerek sizinle duygularımı ancak paylaşabilirdim... Allah mekanınızı cennet eylesin.


http://taziye.bilkent.edu.tr/HalilInalcik/images/orhanardahanli.png
26.07.2016 16:32
Muharrem TÖNGEMEN
Bilkent Ünv.Emekli Personel.
50.
Halil İnalcık Hocamıza Allahtan Rahmet diliyorum.Ailesine ve yakınlarına sabırlar temenni ediyorum.Nur içinde yatsın İnşallah.
26.07.2016 16:19
Erkin Özdemir
Öğrenci
49.
Halil İnalcık yakın zamanda okumuş olduğum otobiyografisinde hayat felsefesini ''homo sum humani nihil a me alienum puto'' sözleriyle ifade ediyordu. Yani, ''insana ait hiçbir şey bana yabancı değildir.'' Meraklı ve hayat dolu bu âlimi ölüm, insan olmasının icabı olarak alıp götürmüş olabilir. Fakat ürettiği eserlerle, Osmanlı tarihinin yazılmasında ve şerhinde gösterdiği kolay kolay aşılamayacak yüksek çalışma ve kâbiliyetle ölümsüzleştiği apaçık bir bilim adamıdır.

Edebiyatı ve müziği hayatının merkezine koymayı ihmâl etmemiş bu şahsiyet yüzyıllık bir ömrü, Türk tarihini profesyonel bir şekilde aydınlatmaya adamıştı. Nur içinde yat. Arkanda bıraktığın muazzam kültürün takipçisi olacağız.
26.07.2016 16:17
Hakan Gögebakan
Öğrenci
48.
Aziz milletimize ve özellikle de Osmanlı tarihine verdiği emeği,değeri asla unutmayacağız. Tarihin üstadı diye anılacak büyük bir insanı kaybettik.
Bu sözüyle hayatını açıklamış ve hepimize gereken mesajı vermişti: "72 kitabım var, çoğunu 80 yaşından sonra yazdım. Bir şeye âşık oldunuz mu her şeyi unutursunuz. Uykunuzu, sıhhatinizi..."
Allah rahmet eylesin...
26.07.2016 16:07
Zekeriya Eroğlu
Research Scholar The University of Chicago
47.
"Sana müjdeli bir haberim var." dedi, İnalcık telefonda. 1999 yazı. Kararlaştırdığımız gibi İdris-i Bidlisi'nin Heşt Behişt nüshalarını toparlayıp İran'a hareket etmek üzereydim. Bayezid II hakkındaki 8. Ketibe'yi çalışmaya başlayacaktım. Sonra da ekledi: "Woods sabırsızlıkla seni bekliyor." Bütün planlarım birden değişti. The University of Chicago Center for Middle Eastern Studies'den gelen ilgili belgeleri pasaportumla birlikte A.B.D. Ankara Büyükelçiliği'ne ibraz ettim. Mülakattan sonra pasaportumun sayfası üzerinde print edilen J-1 Two years rule applies The University of Chicago Research Scholar onayıyla Chicago yolunu tuttum. IHouse dairesinin kapısına astığı kağıtta buluşma günü ve saati vardı. Aldım ve uzaklaştım. Kimseler yoktu. Ağır ağır merdivenlerden odama doğru yürüdüm. Buluştuğumuzda beni çok sıcak ve heyecanlı bir atmosferde karşıladı. Kendi elleriyle hazırladığı çayı ikram etti. İkimizden başka kimse yoktu. Merkezde Rusty Rook'un yardımıyla çıktılarını aldığım yaklaşık 100 sayfalık metni kendilerine takdim ettim. Daha sonra dikkatimi yoğunlaştıracağım öküzle aslanın kapışmasını anlatan kısım hakkında biraz konuştuk. Bilkent'e döndükten sonra bir yil içinde Farsça metni hazırladım ve bölümler halinde İnalcık'a takdim ettim. 2001 yılı yazında Bilkent Üniversitesi'ndeki dairelerinde kendilerini ziyaret ettiğimde yine kendi elleriyle hazırladıkları Türk kahvesini bana ikram etmişlerdi. 1998 yılı Eylül ayında henüz bitirdiğim Seyyid Lokman'ın Hünernamesi hakkındaki Yüksek Lisans tezimin bir kopyasını seminer dersi sonunda sınıftan ayrılırken kendilerine teslim ettiğimde eliyle yukarı kaldırmış ve "Bu tez büyük bir himmet eseri." demişti. Seminerde sorduğu şiirlerin hepsinin veznini hatasız bilmiştim. Bütün bu süre boyunca belirli aralıklarla görüştüğümüz telefon konuşmalarında düşüncelerindeki mükemmelliğin diyaloğa aksedişini bazen de kızgınlığın gül yaprağındaki izdüşümü olarak algıladığım olurdu.
26.07.2016 15:47
Gül Karaoğlu
Öğretmen
46.
Sonsuza kadar gururla anacağımız büyük tarihcimize Allahtan rahmet ailesine başsağlığı diliyorum.
26.07.2016 15:42
KUBILAY AKTULUM
öğretim üyesi
45.
YÜZ YIL
Zamanın belli bir noktasında başlayan ve takvimde bir birim olarak yer tutan, bir dönemleme biçimi olarak kullanılan süreye yüzyıl adı verilir. Bir yüzyıl, yüz yıldan oluşur. Yüz birimden. Tarihçiler böyle bir dönemleme işlemine çokça başvururlar. İnsanların büyük işlerini, başarılarını olduğu kadar bozgunlarını unutulmaktan kurtarmak adına tarihçi Herodotos’un kullandığı söylenir. Tarafsızlığı bir ilke olarak benimser. Gerçeklik ve nesnellik temel arayışı olur. Mitik bir anlatı peşinde koşmaz. Yunanlıların, Barbarların kahramanlıklarını tarafsızca anlatmaya uğraşırken insanların belleğini kavramak, ölümsüz kılmak ister. Zamanın un ufak ettiği kimi özel yaşamları ebedi kılmak, hep başa döndürmek arayışına girer. Tarihle ölümlülerin en kıymetlilerini her şeyin ölümsüz olduğu bir evrende saklamaya uğraşır. Amacı tarihle zamanı dönemleştirmek değil, onu yenmektir. Tarihi zamanın yok edici gücünden çekip kurtarmaktır. Kimi insan eylemlerinin bozulmaz izlerinde yürümek, kimi yaşamları bir “ebedi dönüş” sarmalına dolamaktır. Onları unutmaktan kurtarmak, ölümsüzleştirmektir. A. Comte ve Michelet der ya “ölülerle yaşamak, insanlığın en kıymetli ayrıcalıklarından birisidir.” “Arşivlerin o yalnız koridorlarında yirmi yıl boyunca dolanırken, o derin sessizlik içerisinde kulağıma uğultular geliyordu. Eski dönemlerin onca acı çekmiş ruhları alçak sesle bana sesleniyorlardı.” “Seni eğlendiren nedir? Şehitlerimiz dört yüz yıldır seni bekliyorlardı, bilmiyor musun?” “Tarih, alacaklıların seni tüketiyorlar. Senin varlığın sürsün diye ölümü kabullendik.” Michelet, Herodotos’tan ayrı olarak tarihi her biri kendi içinde anlamlı kesitlere, dönemlere ayırır. Yalnızca kahramanlıkları, olayları anlatmakla kalmaz, bir zamanlar yeryüzünde dolanan adsız gölgeleri canlandırmak ister. Herodotos eskilere bir şeyler borçlu olduğunu düşünür. “Ölülere borcum var” der. Onlar derin düşüncelere dalmak için birer araçtır. Cicero’nun söylediği gibi, tarih yaşamın öğretmenidir. Anlatılar aracılığıyla insanın doğasını öğretir. Tarih, insanın doğasının sürerliliğinin bir göstergesidir. İnsanların yaşam öyküleridir: ahlaki, dinsel, siyasal, felsefi derslerle, öğütlerle doludur. Anlatısal gerçekliğin en güçlü biçimi oradadır.
Modern Zamanlar, dinsel yorumların bir yana bırakılıp her şeyin aklın süzgecinden geçirilmesiyle başlar. İnsanlık tarihi bilginin toplamından çıkarılır. Eskiler için Varlık kıpırtısızdır, filozof onun gerçekliğine her daim katılandır, görüşündedir Hegel. Oysa Modernler için, Varlık, artık zamansaldır, tarihi akışı boyunca yaratılır. “Her filozof kendi zamanının oğludur.” Varlık zamansallaştığında yüzyıl kavramı ortaya çıkar. Buna ilerleme kavramı eklenir. İnsan zamanı düşüncesi ortaya çıkar. Doğayı aşan bir zaman anlayışıdır bu. Her yüzyıl önceki bir dönemden kopuş üzerine kurulur. Fransız Devrimi konusunda Condorcet şunu söyler: “Biricik bir an o günün insanıyla geleceğin insanı arasına bir yüzyıllık bir mesafe koymuştur.” XVIII. yüzyıl Devrimle geçmişte kalmıştır. Artık sorgulanan yalnızca anlamıdır. A. Comte ise Sanayi Devrimini “yeni” bir dönem sayar. Artık savaş değil yeryüzündeki doğal kaynakları ele geçirme dönemi başlamıştır. İş, çalışma temel değer olmuştur. Onun yüzyıl anlayışı budur. Yeni siyasal, teknolojik buluşlar yeni bir yüzyılın başlangıcı sayılır. Bilginin hızla dolaştığı, kontrolünün olası olmadığı, gizin ortadan kalktığı bir yüzyıl.
Halil İnalcık, ebedi dönüş sarmalında insanların büyük işlerini zamanın bozgunundan kurtarmaya uğraşanlardandı. Bir yüzyılın adıydı. Ölümlülerin en kıymetlilerini yaşama döndürmek için uğraştı. Hep ölülerle yan yana yaşadı. Atalarımızın seslerinin uğultularını dinledi. Varlığımız sürsün diye çırpındı. Ölülere borcunu ödedi ve gitti. Yüzyılı, kendi yüz yılı ile ayırdı. Ölümü yeni bir yüzyılın başlangıcı ve sonu oldu. Onun sesini dinlemek ise artık bizim görevimiz.
26.07.2016 15:03
Mehmet Murat Albayrakoğlu
Öğretim Görevlisi/Lecturer
44.
Halil İnalcık'ın vefatı ile sadece Türkiye değil, Dünya da eksildi. Hepimizin başı sağolsun... Nur içinde yatsın...

With the loss of Halil İnalcık, not only Turkey but also the world has become a lesser place. My condolences to all... May God bless his soul...
26.07.2016 14:55
GÖKHAN ATILGAN
Tarih Öğrencisi
43.
Sadece Türk Tarihçiliği için değil Dünya Tarihçiliği içinde kilometre taşlarından olan Halil İnalcık Hocamıza ALLAH'tan rahmet diliyorum. Üzüntüm şudur Türk Dünyasından hem Osmanlıyı hem dünyayı hemde Türklüğü bilen ve kozmopolit tarihçiler azalmakta ve Türk Tarihçiliği yanlışların içinde boğulmaktadır. Ama umudumuz şudurki Halil hoca gibi hocaların açtığı yol gösterdikleri metodoloji nedeniyle Türk tarihçiliği Dünya tarihçiliği arasındaki önemini koruyacağına inanıyorum. Türk tarihçiliğini dünyaya tanıtan Halil Hocaya tekrar ALLAH'tan rahmet diliyorum.
26.07.2016 14:52
Harun Otman
Filolog
42.
Minnet ve şükran duygularımla
Değerli Anınız önünde saygıyla eğiliyorum.
Allah Rahmet Eylesin, Mekanınız Cennet Olsun.
Huzur içinde uyuyunuz.
26.07.2016 14:47
Ahmet Altay
Endüstri Mühendisi
41.
Şeyhül Müverrihin, hocaların hocası çok büyük insan, Halil İnalcık'ın kaybından duyduğum derin üzüntüyü paylaşmak istedim. Kızım, Hukuk Fakültesi 1. Sınıf öğrenciniz Selin Altay'ın, değerli hocamız ile randevusuna rağmen, sağlığı sebebi ile görüşememesi, o nurlu, mübarek ellerini öpememesi ise acımı kat be kat artırıyor.
Eserleri ile yaşayacak ve sadece tarihçilerin değil, hepimizin kutbu olmaya devam edecek.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Saygılarımla.
26.07.2016 14:27
Toplam 140 mesaj. / 140 messages in total.